Çocuklarda Reflü Hastalığının Tedavisi Nasıl Olur?

Raşit Yağcı

Raşit Yağcı

Prof. Dr.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi
Çocuk Gastroenteroloji Hepatoloji ve Beslenme

Raşit Yağcı

Çocuklarda Reflü Hastalığının Tedavisi Nasıl Olur?

Bu konuyu birkaç başlık içerisinde toplayabiliriz;

1.Beslenme disiplini

Özellikle küçük çocuklar anne sütünden itibaren ek gıdaya başladıkları zaman 2,5 – 3 saat aralarla beslenmemelidirler. Çocuğun sindireceği ek gıdalar anne sütü kadar kolay sindirilemez. Çocukların mide boşalımları ve acıkmaları gecikecektir. Bunu yapmayıp bebeğini sık sık besleyen anne bebeğin midesini dolu ve gergin tutar ve reflüyü kolaylaştırır

2.Yatmaya yakın çocuğun karnının doyurulmaması

Örneğin; çocuk akşam 9’da 10’da yatıyor ise, bundan 1-2 saat öncesinde son öğün verilmelidir. Bundan sonra çocuk sabaha kadar, ertesi gün uyanana kadar çocuğa su dışında herhangi bir gıda verilmemelidir. Çocuğu sık sık besleyip mideyi sürekli dolgun ve gergin tutmamak son derece önemlidir. Çocuğu iki dolu mideyle yer çekiminin azaldığı yatar pozisyona geçirmemek gerekir.

3.Çocukları tok karnına spor aktivitelerine göndermemek

Örneğin; jimnastiğe giden bir çocuğun öğretmenleriyle konuşarak besin düzenlenmesi yapılmalı. Çocuk full dolu mideyle yer jimnastiği yapmaya gönderilmemelidir. Bir kız çocuğu ip atlamayı, sek sek oynamayı sever. Reflüsü olan bir çocuk ise tok karnına bu tür oyunları oynamak yerine başka alternatiflere yönlendirilmelidir. Yine bir çocuk akşam uykuya gideceği zaman, reflü hastalığından muzdaripse verilen diğer tedavilerin yanında mutlaka 2 saat öncesi yemeği sonlandırma kuralına uymalıdır. Örneğin 10’da yatan bir çocuk 8’den sonra beslenmemelidir. Su içebilir, suya yasak yoktur ama suyun dışında ne tüketirse mide asit ve pepsin salgılayacaktır. Bu çocuk yatar pozisyonda ise asitli mide içeriği çok kolay bir şekilde yukarıya kaçacaktır. Bu nedenle uyku arasında ve yatmadan kısa bir süre önce beslenmeme kuralı çiğnenmemelidir. Bu bir disiplin olarak çocuğa alıştırılırsa, tedaviden sonra hastalığın da tekrarlaması önlenmiş olur. Yiyecekler içinde kafein ve kakao içerikli zengin yiyecekler yemek borusu ucundaki kapakta gevşemeyi daha belirgin olarak yaparlar. Bunun için çocukta bunları içeren çikolata, kakaolu pudingler, vs her gün yedirilmemelidir. Buna ailelerin özen göstermesi gerekir. Çok yağlı yemek de midenin boşalmasını geciktireceği için reflüyü kolaylaştıracaktır. Bunun dışında yemek konusunda üstünde duracağımız çok fazla bir şey yok.

İlaç olarak da ilaçları 3 grupta toplayabiliriz.

Birincisi; mide asidini azaltıcı ilaçlar

Bunlar gastrit ve ülserde kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçları verdiğiniz takdirde, çocuğun mide asidini azaltır ve yukarı kaçan içeriğin asit yönünü kaldırırsınız. Yani yukarı kaçış gene devam edecektir aslında. Siz reflüyü ilaçla durduramazsınız. Reflünün radikal tedavisi cerrahidir. İlaç tedavisinde asidi azaltırsınız. Bütün şikayetlere neden olan asit ortadan kalkınca çocuğun yakınmaları gerilemeye başlar ve ardından kaybolur. Özellikle yemek borusuyla ilgili huzursuzluk, kusma, gibi olaylarda asidi baskıladığınız anda bu ilaçlarla bebek son derece kısa sürede konforlu bir hale gelir. Yani asit baskılayıcı ilaçlar hekim önerisiyle kullanılmalıdır. Aileler bunu asla kendi başlarına alıp, eczacılara danışarak bu tedaviyi yapmamaları gerekir.

İkincisi; mide boşaltmasını hızlandıran ilaçlar

Mide boşalmasının hızlanması hekimin vereceği bir karardır. Bunun için şuruplar yada tabletler kullanılabilir .

Üçüncüsü; mide içeriğini koyulaştırıp yukarıya kaçmasını önleyecek ilaçlar

Bu ilaçları biz daha çok anne sütü döneminde veya süt, mama kullanılan dönemde görüyoruz.. Yine bu dönemde anne sütü almayıp normal mama ile beslenen çocuklar için anti-reflü denilen koyulaştırılmış mamalar var. Çocuk normal mama kullanıyorsa, bu mamanın değiştirilmesine gerek var mıdır bunun kararı hekime aittir. Hekim bunu gerekli görüyorsa anti-reflü mamalarıyla çocuğun mide içeriğini koyulaştırıp yukarı kaçmasını önleyebilir. Bunu ilaçlarla, mama ile veya koyulaştırıcı dediğimiz maddeleri süte ekleyerek yapabiliyoruz.

Bu tedavilerin ilki olan beslenme disiplini, aileye ne kadar uyarsa, bu öneriler ailede bir bütün olarak ne kadar uygulanırsa o kadar başarılı olunur. Ailenin bu konudaki başarısı hastalıkların tedavisinden sonra tekrarlama riskini önler.

İlaç konusunda ise süreyi doktor ayarlayacaktır. Ama biliniz ki ilaç tedavisiyle her şey iyi giderken, gerekli kurallara ve beslenme disiplinine uyulsa bile bazı hastalarda reflü tekrarlayabilir. Ailelerin bu durumu bilmelerinde yarar vardır. Başka hekimlere gidildiğinde ‘’biz bu tedaviden yarar görmedik’’ şeklindeki yakınmaları biz çok işitiyoruz. Bunlar doğru değildir. Çünkü verilen ilaç tedavisi ve genel prensipler adı altında bahsettiğimiz beslenme disiplini olayın tekrarlanmamasına engel olacak, reflüyü radikal olarak tedavi edecek yöntemler değillerdir.