Obezitede nasıl beslenilmeli ?

Günsel Kutluk

Günsel Kutluk

Doç. Dr.

Günsel Kutluk
İstanbul Sağlık Bilimleri Üni. Kanuni Sultan Süleyman EAH.
Çocuk Gastroenteroloji Hepatoloji ve Beslenme

Günsel Kutluk

Obezitede nasıl beslenilmeli?

Obezite tedavisinde uygulanacak diyetin temel prensipleri kalori kısıtlaması yapılması sağlıklı beslenme alışkanlığının edinmesi ve porsiyonların küçültülmesidir. Çocuk diyetin de sebzeler gibi liften zengin besinleri arttırdığın da yüksek kalori yiyecek ve içeceklerden kaçındığın da zaten daha önceki beslenmesine göre belirgin olarak daha az kalori alacaktır. Hedef tedavinin başlamasından 6 ay sonra hastanın başlangıçta ki ağırlığının yüzde 10’unu kaybetmesidir. Bu miktar bazı diyetlerle karşılaştırıldığın da az gözükmekle birlikte aslında çok daha gerçekçidir. Yapılan çalışmalarda tüketilen sebze ve meyve miktarı ile çocukların vücut kitle indeksi arasında ters orantı saptanmıştır. Ancak çocuklar sebze ve meyveyi çok fazla sevmedikleri de bilinen bir gerçektir. Meyvelerin hazırlama biçimleri, meyvenin enerji içeriğini değiştireceğinden mümkün olduğunca sade şekilde verilmesi önerilmektedir. Sebzeler salata olarak çiğ veya etli sebze olarak pişirilerek tüketildiğin de düşük kalorili ve bol lif içerikleriyle oldukça sağlıklı ve tok tutucudurlar. Ancak örneğin patates bir sebze olmasına rağmen yüksek miktar da nişasta içerdiği için ve kızartıldığında yağ da eklendiği için enerjisi fazla olan besindir ve dikkatli olarak tüketilmelidir. Çocuk ve gençlerin sıklıkla ve severek tükettikleri gazlı, şekerli ve tatlandırıcılı içeceklerin miktarının obeziteyle direk ilişkili olduğu gösterilmiştir. Meyve şekeri yani fruktoz ve asit içeren bu içeceklerin fazla kalori alımı yanı sıra karaciğer yağlanması ve kemik yoğunluğunda azalmaya neden olduğu bilinmektedir. Bu nedenle çocuklukça obezitesinin tedavisin de diyette ki şekerli ve gazlı içeceklerin azaltılması hatta mümkünse tamamen kesilmesi en kolay ve en etkili yöntemlerden birisi olarak kabul edilmektedir. Son yıllar da süt tüketimin de görülen belirgin azalmanın yanı sıra hem çocuklar da hem de erişkinler de obezitenin artması nedeniyle tüm dünya da süt ve süt ürünlerinin tüketimi obeziteden koruyucu olabileceği düşünmeye başlanmıştır. Obeziteler koruyucu olabileceği düşünmeye başlanmıştır. Obeziteden koruyucu mekanizmanın ise süt ve süt ürünlerinin içinde ki kalsiyumun yağ asitlerini bağlayarak yağ emilimini azaltması ve ayrıca sütte ki protein ve laktozun iştah azaltıcı etkileri olabileceği şeklinde düşünülmüştür. Sonuç olarak çocukların her gün yeterli miktarda süt ve yoğurt, peynir gibi kalsiyumdan zengin besinleri tüketmeleri gerekmektedir. Erişkinlerin gün de 20 – 25 gr, çocukların ise yaş artı 5 gr lif almaları gereklidir. Özellikle obez kişinin aldığı lif miktarı günlük alınması gereken miktarın çok altında kalmaktadır. Bu durum tüketilen liften zengin, işlenmemiş, tam tahıllı sebze ile meyvenin azlığıyla ilişkilidir. Yapılan çalışmalar da özellikle liften zengin gıdaların kahvaltı da tüketilmesi tokluk hissini arttırarak okul çocuklarında öğleden sonra açlık hissi ve aşırı yeme ataklarını da azalttığı saptanmıştır. Bu nedenle nişasta yerine bol lif içeren sebzeler, meyveler, tam tahıllar ve bakliyatın tüketilmesi özellikle obez çocuklarda çok çok önemlidir. Obez çocuklarda genel olarak karbonhidrat ve yağdan kısıtlı, enerjisi azaltılmış, protein, sebze, meyve, bakliyat açısından zengin diyetin kilo vermede en etkili beslenme biçimi olduğu gösterilmiştir. Çocuklar ve erişkinler de diyet uygulamalarında en önemli sorun bu uygulamaların 12 ay gibi uzun süreli devam ettirilememesidir. Bu nedenle besinlerin enerji içeriğinin azaltılmasının yanı sıra öğünlerde ki temel yiyecek maddelerin de örneğin proteinin haciminin arttırılması diyete uyumu kolaylaştırmaktadır. İnsülin hormonu salınımını hızlıca uyararak yağ depolanmasına neden olan glisemik indeksi yüksek gıdalar iştah açarak kilo alımını kolaylaştırırlar. Bu nedenle düşük besin indeksli besinler tüketmenin enerji alımını ve dolayısıyla obeziteyi önleyeceği belirtilmektedir. Diyette öğünler hazırlanırken hem karbonhidrat miktarına dikkat edilmesi hem de karbonhidratların tam tahıllı, bulgur, bakliyat gibi glisemik indeksi daha düşük besinler şeklinde seçilmesi uygun bir yaklaşımdır. Ayrıca öğünler de tüketilen karbonhidratlı gıdanın yanına proteince zengin besinlerin eklenmesi örneğin meyveyi süt veya yoğurtla tüketmek ya da patatesi et ile birlikte yemek bunun için uygun olabilir. Obezitenin önlenmesi için beslenmenin ve hatalı öğün uygulamalarının düzeltilmesi gereklidir. Yemek içeriklerinin düzenlenmesin de şişmanlatıcı, karbonhidrat ve yağdan zengin gıdaların kısıtlanması, hazır yemeklerin yenmemesi, yemek aralarında kalori bakımından zengin abur cubur yiyeceklerin tüketilmemesi çok önemlidir. Buna ek olarak taze meyve, sebze gibi posa yiyeceklerin ve kuru baklagillerin alınmasının desteklenmesi gerekmektedir. Yemek yeme biçimi düzeltilmesin de hızlı yemek yeme alışkanlığının değiştirmesi ve gece yatmadan önce yüksek kalorili yiyeceklerin alınmaması önemlidir. Ayrıca beslenme eğitimi sırasında ara öğün zamanına ebeveyn karar vermeli, bu kararı çocuklara bırakmamalıdır. Öğünler de çocukları cezbeden sağlıksız besinler yerine sağlıklı besin alternatifleri sunulmalıdır. Çocukluk çağında hem kısa dönemde hem de uzun vade de kullanabilecek tek bir tip diyet yoktur. 6 yaşından büyük çocuklar da günlük enerjisi azaltılmış ancak 1200 kalorinin altında olmayan diyetlerin verilmesi önerilmektedir. Enerjisi azaltılmış bu tip diyetler kısa vade de uygulaması mümkün olan ağırlık kaybının etkili olan yöntemler olmakla birlikte, egzersiz ve yaşam tarzı değişikliğini ve desteklenmediği sürece başarısız olabilir ve tekrar kilo alınabilir. Bu nedenle son dönem de diyetin 1500 kalori olması gerektiği belirtilmektedir. 600 – 800 kalori gibi çok düşük enerji içeriği olan diyet tedavilerin de ağırlık hızı azaltılması çok hızlı olmaktadır. Ama bununla birlikte çocuklar da büyümeyi yavaşlama da ortaya çıkmaktadır. Genel olarak çocuk obezitesin de tedavisin de uygulanacak diyet önerileri şu şekilde sıralanabilir. Günlük beslenme planı 3 ana öğün ve 2 ara öğün olmalıdır. Diyet enerjisi çok azaltılmamalı, çocuğun yeterince mineral ihtiyacını karşılayacak şekilde düzenlenmelidir. Diyette ki enerji azaltılmasına ek olarak sık hem toplamda alan enerji miktarını azalttığı hem de ağırlık kaybında daha etkili olduğu gösterilmiştir. Mümkün olduğunca tüm aile beraber evde yemek yemeli ve obez çocuğun tedavisin de aile mutlaka rol almalıdır. Hem çocuk hem de aile porsiyonları küçültmeli, kızartılmış besinler ve şeker yiyecekler en aza indirilmelidir. Okullar da diyet düzenlemeleri yapılması, özellikle kantinler de fast food ve gazlı içecek yerine sağlıklı besinlerin satılması ve egzersiz programları obezite tedavisinde ki başarıyı arttırmaktadır.