İshalin Tedavisinde Bitkilerin, Homeopatinin, Akupunkturun Yeri Var mıdır?

Reha Artan

Reha Artan

Prof. Dr.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Gastroenteroloji Hepatoloji ve Beslenme

Reha Artan

İshalin Tedavisinde Bitkilerin, Homeopatinin, Akupunkturun Yeri Var mıdır?

İshalde bu tip destek tedavilerinin güvenliliği yeterince saptanmamış olup yaygın kullanımı için daha fazla araştırma sonuçlarına gereksinim duymaktayız. İshal sorunu insanlık tarihi kadar eski bir sorundur. Sayısız salgınlar dünya popilasyonunu dünya üzerinde yaşayan insan nüfusunu ancak 9 milyara kadar azaltabilmiştir. Bizim doğal bağışıklığımız ince bağırsak epitelinin çoğalma ve farklılaşma yeteneği bizi ishal salgınları nedeniyle kitlesel kayıplardan esirgemektedir. Ancak bunların yanı sıra geleneksel, bitkisel tedavilerinde uygulamalarında rolü olduğu yatsınmamalıdır. Bu nedenle geleneksel tıbbın özellikle bitkisel içerikli olanların yaygın biçimde kullanıldığına tanık olmaktayız. Bu kapsamda papatya, mersin meyvesi, keçi boynuzu, kantaron, biberiye, çam tomurcukları, ebe gümeci gibi bitkilerin çiçekleri kullanıla gelmektedir. Bizim özellikle önemsediğimiz Çinko ve A vitamini kullanımıdır. Çinko, günümüzde Dünya Sağlık Örgütü tarafından çocukluk çağı ishallerinde düzenli önerilmektedir.

Çinkonun ishal sırasında günde 10 ile 20 mg ağız yoluyla takviye edilmesi ishale karşı süreyi kısaltıcı iyileşmeyi hızlandırıcı bir yarar sağlamaktadır. Çinkonun salgıları azaltıcı etkileri iyi bilinmektedir. Çinko bağışıklığı desteklemekte, mukoza içindeki yaraların iyileşmesini hızlandırmaktadır. Vücudumuzda yüzlerce enzimin bir bileşeni olmakta Çinko o nedenle az miktarda alınarak önemli etkiler sonuçlar elde ettiğine inanılan bir eser element olarak günümüzde de önemini sürdürmektedir. İshal sırasında A vitaminin kullanımının; ne A vitamini düzeyine, ne ishal süresine, ne de kilo alımına bir etkisi saptanmıştır. İshalden ölümü %27 oranında azalttığına dair meta analiz raporları yayınlanmıştır 2011 yılında. Bu nedenle ishalli bebeklerde ve çocuklarda tek doz A vitamini kullanımı hala önemini ve güncelliğini korumaktadır.

Homeopatiye gelince bir hastalığın, hastalık belirtilerinin sağlam bir insanda ortaya çıkabilecek maddelerin çok düşük dozlarda hastaya verilmesiyle tedavi edilebileceği inancına dayanan bir alternatif tıp yöntemi. Günümüzde yaygın kullanım oranı vardır ancak birçok araştırma homeopatik yöntemlerin plasebodan yani boş ilaçtan farklı bir etki sağlamadığını göstermekte. Yani bilimsel ve klinik olarak kanıtlanmış bir yararı söz konusu değildir. Homeopatik ilaçlar genellikle etkin maddeler barındırıyor. Bunun içerisinde arsenik gibi zehirli maddelerden tutunuz bazı bitkisel unsurlara, kükürt gibi bazı elementlere kadar yöntemler var. Fakat bu ilaçların modern tıp ilaçlarının yerine seçilmesi hastayı riske sokabiliyor. Akapunkturun ise, ishalde henüz bir faydasına rastlanmış değildir.