Çocuklarda Reflü Hastalığının Bulguları Nelerdir? Her Yaşta Görülen Reflünün Belirtileri Aynı mıdır?

Raşit Yağcı

Raşit Yağcı

Prof. Dr.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi
Çocuk Gastroenteroloji Hepatoloji ve Beslenme

Raşit Yağcı

Çocuklarda Reflü Hastalığının Bulguları Nelerdir? Her Yaşta Görülen Reflünün Belirtileri Aynı mıdır?

Çocuklarda reflü hastalığının bulgularını 3 grupta toplayabiliriz.

1.Genel Bulgular

Bu genel bulgular içinde çocuğun eskiye göre daha keyifsiz olması ve huzursuzluk göstermeye başlaması bulunur. Özellikle huzursuzluğun yemek öncesi, yemek esnasında ve uyku döneminde ortaya çıkması belirleyici faktördür.

Çocuğun büyüme evresinde istediğimiz gibi büyümediğinin görülmesi. Büyümede duraklama,gecikme veya geriye düşmeyle birlikte genel hastalıklarda gördüğümüz keyifsizlik ve huzursuzluk bu grubu oluşturur.

2.Yemek borusuyla ilgili yakınmalar

Küçük çocuklarda pütürlü gıdalar yemek borusundan geçerken yemek yangı veya oradaki küçük ülser dediğimiz yaraları veya halkımızın anlayacağı tabirle sıyırıkları tahriş eder. Çocuğun bu durumdan acı duyması ve keyifsizlik göstermesi nedeniyle özellikle kaşıkla verilen pütürlü gıdaları reddetmesi reflü hastalığı bulgusudur. Ağız kokusu da bu bulgular arasında yer alabilir.

3.Alt-üst solunum yollarıyla ilgili tekrar eden problemler.

Diğer nedenler dışlandığı halde henüz bir nedenin ortaya konulamayıp çocuğun bu problemlerle yaşamaya mahkum olmasıdır. Bunlar üst solunum yollarıyla ilgili tekrarlayan otitler, sinüzitlere bağlı orta kulakta sıvı toplanması ve tüp takılmak zorunda kalınmasıdır. Tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilecek geniz etinin büyümesi, geniz etinin büyümesiyle çıkan bir horlama ve ağzı açık uyuma.

Yine ses telleriyle ilgili ödeme bağlı ses kısıklıkları, ağız solunum yollarında sıklıkla tekrarlayan bronşit ve akciğer enfeksiyonları ve diğer nedenler yine dışlandığı taktirde bir türlü düzeltilmemiş kronikleşmiş öksürüğü sayabiliriz.

Son olarak bu grupta daha büyük çocuklarda gördüğümüz ağız içi diş problemlerini sayabiliriz. Reflüsü göz ardı edilmiş veya geç görülmüş büyük çocuklarda gece reflülerine bağlı olarak dişlerin arka bölümlerinde erezyon denilen diş tepeciklerininin yontulmasına sebep olur. Dişin kaşık gibi çukurlaşması, çanaklaşması veya ağzın arka tarafındaki dişler ve ön dişler sağlıklı olmasına karşın daha sık çürümesi.

Bunlar her çocukta aynı şekilde mi görülür? Hayır. Reflü yakınmaları her çocukta aynı olmaz. Çocuğun yaşı küçükse, yani süt çocuğu dediğimiz bir çocuksa, büyüme hızının yüksek olduğu bu dönemde, büyümenin etkilenmesi çok daha çabuk gelişeceği için biz bu grupta büyüme ve gelişme geriliğinin daha çarpıcı olarak görüldüğünü söyleyebiliriz.

Yine bu bölümde çocuğun yemek borusu kısa olduğu için en çarpıcı belirti olarak kusmayı görüyoruz. Bu çocuklarda yemek borusundaki yangıya bağlı kaşıkla verilen pütürlü gıda reddini bu bölümde daha sık görüyoruz.
Sık görülmemekle birlikte küçük çocuklarda tekrarlayan bronşitler, veya bir türlü geçmek bilmeyen özellikle yattığı zaman bir türlü düzelmeyen öksürükleri görebiliriz. Ama bunlar dediğim gibi biraz geri plandadır.

Büyük çocuklarda ise çocuk büyüdüğü için yemek borusu da uzayacağından kusma kaybolur. Ama kusmanın kaybolması reflünün geçtiğini göstermez. Yemek borusu yangısına bağlı olarak sıklıkla gördüğümüz ağız kokusu eşlik edebilir. Çocuk; ‘’ben portakal suyunu sevmem, çünkü midemi bulandırıyor’’ veya ‘’içince içimi acıtıyor’’ diye bir yakınma söylüyorsa veya o çocuk gece uykuda ‘’ağzıma doğru ekşi, acı bir su geliyor ve bu beni uyandırıyor’’ diyorsa bunlar yemek borusuyla ilgili gördüğümüz yakınmalardır. Yani kusma azalır ama başta ağız kokusu olmak üzere, daha büyük çocuklarda bulgular karşımıza gelmeye başlar.

Yine solunum yolu problemleriyle ilgili yakınmalar bu dönemde de vardır. Bu dönemde görülme sıklıkları 0-2, 0-3 yaş çocuklarına göre daha ön plandadır. Kusma, beslenme keyifsizliği bebeklerdeki kadar çarpıcı değildir. Çocuk 0-2 yaş hızlı büyüme dönemini iyi bir şekilde geçtiyse, bu çocuklarda da yine gelişme geriliği veya büyümede duraklama çok bariz olmayabilir.

Reflü hastalığının neden olduğu problemlerin başında hastalığın solunum yollarıyla olan ilişkisinden dolayı solunum sistemiyle ilgili tekrarlayan hastalıkları görürüz. Küçük çocuklar daha çok yattıkları ve yatarak beslendikleri, yani yer çekiminden daha çok kurtuldukları için östakiden kulağa kaçış çok kolay gerçekleşir. Biz bu çocuklarda tekrarlayan otitleri, kulak problemlerini görürüz. Biz bu çocuklarda yine yemek borusu kısalığından dolayı çok kolaylıkla üst mesaya ulaşabilen mide içeriğinin akciğere kaçarak bronşit ya da tekrarlayan akciğer enfeksiyonlarını görürüz. Sindirim sistemi aracılığıyla solunum yollarına ve diğer dokulara zararlı olan asit pepsin ve hatta yiyeceklerin de akciğere kaçması normal değildir. Bunların akciğer ve üst solunum yollarında yaptığı problemler bize hastalık olarak gelecektir.

Yani reflülü çocuk, salt yemek borusuyla ilgili yakınmaları açıklayarak bizim karşımızda oturuyor olabilir veya hiç yemek borusuyla ilgili yakınmaları olmaksızın, sadece solunum yollarıyla ilgili problemlerle bize geliyor olabilir. Burada niçin bazı çocuklarda daha fazla, bazılarında ise daha az gözüktüğünün cevabı çok net değil. En önemli faktör bizce kişilerin doku direncidir. Fizyolojik reflüyü çok sık yaşayan bazı çocukların doku direnci çok iyidir. İleriki dönemlerde hastalıkla alakalı hiçbir şikayeti kalmaz. Bazı çocukların ise doku direnci bozuktur. Erken yaşlarda özafajit dediğimiz problem oluşur. Yani yemek borusundaki yangı ve ona ait kusurlar ortaya çıkar. Bazı çocukların yemek borusu doku direnci çok iyidir. Çocuk hiçbir şekilde bu yakınmalardan bahsetmez. Bebekken çok kolay kusan bir çocuk değildir, 3 yaşını geçtiği halde ağız kokusu da yoktur. Ama çocukta tek başına arada bir ortaya çıkan bir ses kısıklığı veya bütün nedenleri dışlanmış, kutu kutu antibiyotikler kullanılmış, akciğer filmleri, BT’ler çekilmiş, elinde alerji testlerinin yapıldığını gösteren birçok belge var ama hala geçmek bilmeyen bir öksürüğü var. Örneğin tek kronik öksürük dediğimiz, bir türlü düzelmeyen bir öksürükle de bize başvurabilir çocuklar. Bu tür şikayetler doku direnci farklılığından dolayı kaynaklanıyor olabilir. Olaya ‘’gastrovajiyer reflü’’ ve ya bunun neden olduğu hastalıklar diye baktığımızda, sadece reflü deyince annelerin ilk aklına gelen şikayet kusmadır fakat böyle düşünülmemelidir. Kusma, daha çok süt çocuklarında görülür. İleriki yaşlarda ise yemek borusu yangısıyla ilgili ağız kokusu bir belirtidir. Ağzında çürük dişleri ve sık sık tekrar eden bir anjeni yoksa ve bu ağız kokusu geçmek bilmiyor, aksine artıyorsa reflünün yemek borusuyla ilgili ortaya çıkan yangının birlikte görülme şansı yüksektir.

Çocuğun, yemek borusuyla ve kusma ile ilgili hiçbir şikayeti yok ama sık sık tekrar eden, tekrarlayan üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarıyla karşılaşıyorsa ayırıcı tanı dediğimiz diğer hastalıklarla birlikte reflünün de değerlendirilmesi gerekir.